Hindistan’da otel ayarlarken, hem Hindistan’ın
genel olumsuz şöhreti; hem de oraya annem ve babamı götürüyor olmanın verdiği
sorumluluk duygusuyla, mümkün mertebe risk almadan, iyi oteller ayarlamaya
çalıştım.
Farklı türde otelleri deneyimlemek için de,
seçimlerimi geniş bir yelpazede yaptım. Otellerimiz arasında, bir heritage*
oteli de vardı; Hindistan’ın lüks otel zincirlerinden biri de... Ayrıca zaman
zaman dünyaca ünlü standart zincirlerde de konakladık...
Otelleri araştırırken, bunların dışında çok
hoş bağımsız butik oteller de gördüm ve bir çoğunda aklımın kaldığını itiraf
etmeliyim. Bir de hostel ve konuk evleri, Hindistan’da oldukça yaygın, bunların
da iyi değerlendirme alanlarından seçerseniz, sanırım bir sorun olmayacaktır;
ama ben bu seyahatimde konuk evi ya da hostel denemedim.
Bu üç başlık altında topladığım otellerin her
birinden örnekler denedikten sonra, sonunda
gördüm ki; otelleri ayırtırken dersinizi iyi çalışırsanız, asla sorun
yaşamıyorsunuz. Şimdi gelin benim kendi deneyimlerime göre oluşturduğum bu üç kategoriyi
de derinlemesine inceleyelim.
Rambagh Palace |
1.Hindistan’nın lüks otel zincirleri: Esprili
bir şekilde anlatmam gerekirse Hindistan’da kapısının iki yanında kocaman fil
heykelleri ve türbanlı bir görevlisi varsa o otel büyük ihtimalle “lüks”tür.
Hindistan her ne kadar fakirliği ve sınıflar arasındaki derin farklarıyla ünlü
olsa da; her ülkede olduğu gibi, Hindistan’da da lüks içinde yaşayan, oldukça
köklü bir zengin kesim var. Ben Delhi’deki Leela Palace’ta konakladım, gittiğim
her şehirde en az bir Taj ya da Oberoi restoranını denedim. Bu üç zincirde de
servis olağanüstü ve insan kalitesi de doruk noktada...
a. Taj Hotels: Meşhur Tata gruba ait, 55
lokasyondaki; 93 oteliyle Hindistan’ın en büyük otel zinciri... Taj otellerinin
bünyesinde aynı zamanda kültürel miras (heritage) özelliği taşıyan oteller de
mevcut... Taj otellerinin restoranları daima çok iyi, kendinizi şımartmak istediğiniz
bir akşam mutlaka deneyin...
b. Oberoi Hotels & Resorts: 30 oteli iki de
lüks teknesi olan zincir, lüksü bambaşka bir boyutta yaşayacağınız seçenekler
sunuyor.
c. The Leela Palaces, Hotels & Resorts: The
Leela’lar, genellikle her biri ünlü tasarımcılar tarafından dekore edilmiş,
etkileyici mekanlarda hizmet veriyor. Diğerlerine göre daha küçük bir zincir;
ancak detaylara harcadıkları dikkat ve emek övgüye değer...
NOT: Bu şık, ama pahalı
otellerin misafiri olmasanız bile; restoranlarına akşam yemeğine gitmenizi
tavsiye ederim. Böylece daha makulce bir fiyata sundukları lüksü
deneyimleyebilir ve tadı damağınızda kalacak, unutulmaz bir gece
geçirebilirsiniz.
2.*Heritage Hotels (kültürel miras özelliği taşıyan oteller): Heritage oteller Hindistan’ın dört bir yanına dağılmış, kültürel miras
özelliği taşıyan eski saray, hastane, konak vb. gibi binaların restore edilerek
turizm hizmetine kazandırılması ile ortaya çıkmış bir kavram.
Heritage otelleri asla tek bir
şirkete ait değil; hepsi farklı zincirler tarafından işletiliyor; bu sebeple
hepsinin standartları ve fiyatları da birbirlerinden farklı...
Bu noktada size tavsiyem,
otelin aldığı puan ve değerlendirmelere iyi bakın... Gördüğüm kadarıyla Hindistan’da iyi
değerlendirmeler alan bir otel, bunu sonuna kadar hak ederek alıyor; insanlar
değerlendirmelerinde çok acımasız olabiliyorlar. Dolayısıyla çok iyi
değerlendirmeler alan bir otel, o noktaya kolay gelmediği için işini çok
ciddiye alıyor ve en iyisini yapmaya çalışıyor... Ve başarısını da fiyatına
hemen yansıtıyor.
3. Dünyaca ünlü standart zincirler (Hilton, Ramada, Holiday Inn vb.): Burada zincirleri tek tek anlatmayacağım, zira kendileri bildiğimiz
standart iş otelleri olarak tanımlanabilir. Standardı belli olan bu otellerde
sizi, ne sonsuz bir lüks ; ne de kötü bir sürpriz bekliyor.
Bu otellerin en önemli
avantajı; standart olmaları sebebiyle risksiz olmaları (ki aslında sadece ilk
kez gidiyorsanız böyle bir standart arayışında oluyorsunuz) ve kadroları Hintli
olduğundan servislerinin Avrupa’dakinden çok daha iyi olması... Dezavantajları
ise sıkıcı olmaları; çünkü standart bir servis alıyorsunuz ve farklı hiçbir şey
görme ihtimaliniz yok.
RESTORANLAR
Hindistan’da akşam yemeklerinin genellikle
otellerin restoranlarında yenilmesi tavsiye ediliyor. Daha doğrusu; Trip
Advisor’a, Lonely Planet’e ya da birçok bağımsız bloğa baktığınızda, iyi
restoranların hep otel restoranları olduğunu görüyorsunuz; neyse ki aradan
sıyrılan bir kaç bağımsız restoran da oluyor. Genel olarak sokaklardaki
temizlik kavramını görünce, tavsiye edilen yerler dışında bir risk almak,
insana çok da anlamlı gelmiyor.
Yemekler için biz de çoğunlukla iyi
değerlendirmeler alan bağımsız restoranları ve iyi otellerin içinde yer alan
meşhur Hint lokantalarını seçtik. Hint mutfağının dışına çıktığınızda, ithal
malzeme yediğinizden, çok parlak bir kaliteyle karşılaşmıyorsunuz. Genel
kanının aksine; Hint mutfağı dünyanın en aromatik, en çarpıcı mutfaklarından
bir tanesi bence... Biz de, hazır buradayken, Hint mutfağını biraz
derinlemesine tanıyıp, yerinde, en iyi örneğini tatmanın keyfine varalım
dedik... İşte size gittiğim şehirlerdeki restoranlardan birkaç öneri...
DELHİ:
Jamavar:
The Leela Palace’ın içinde bulunan Hint
restoranı oldukça şık ve akılda kalacak kadar iyi bir personele sahip. Burada
yiyeceğiniz her şey çok lezzetli, ancak daal* Jamavar, akıllara durgunluk
verici bir lezzette...
Bukhara:
ITC hotelin içinde bulunan Bukhara, Clinton ve
Obama’yı ağırlamış olmasıyla tanınıyor. Aslen bir kebap restoranı olan Bukhara,
mükemmel bir personele sahip, yemek boyunca iyi ellerde olduğunuzu size
hissettiriyorlar. Bukhara’nın bir diğer özelliği masalarda çatal bıçak
bulunmadığından, yemeği gerçek bir Hintli gibi eliniz ve naan* ile yiyorsunuz.
Ve size tavsiyem buradaki kuzu budunu kaçırmayın; hayatımda yediğim en lezzetli
kuzu olduğunu söylesem abartmış olmam sanırım...
AGRA:
Esphahan:
Agra’daki muhteşem Oberoi otelin içindeki
gurme Hint restoranı Esphahan’da thali* denedim, fena değildi, ama böyle bir
restoran olunca insan biraz daha zengin ve süslü bir thali bekliyor, menüye
tatlıyı dahil edeceklerine, farklı chutneyler, bol naan, poppadom ve belki
bambaşka bilmediğim şeylerle zenginleştirilmiş olabilirdi mesela... Ayrıca
Esphahan’da servis oldukça yavaştı, ancak ortam ve müzik bütün günün kaosunu
silmeye yetecek güzellikteydi.
JAİPUR:
Cinnamon:
Taj Oteller grubuna ait, Jaipur’daki Jai Mahal
Palace otelinin içindeki Cinnamon restoran, bir çok bölmesi olan bir tasarıma
sahip olduğundan, her bir masa bir bölmeye yerleştirilmiş ve bu kendinizi
kalabalıktan uzakta, özel bir yemek yiyormuş gibi hissetmenizi sağlıyor. Menüsünde
Racastan, Awadh, Haydarabad ve Keşmir mutfaklarına ayrılmış bölümler var, her
şey çok lezzetli... Acı seviyorsanız Racastan bölgesine özel kuzu yemeğini
kaçırmayın, yerken kah acıdan; kah zevkten ağlayabilirsiniz.
Rambagh Palace'ın içindeki Suvarna Mahal |
Suvarna
Mahal:
Kendinizi bir mihrace gibi hissetmek
istiyorsanız, bir zamanlar Jaipur Mihracelerinin yazlık sarayı olan; ama şimdi
Taj otelleri tarafından işletilen; belki de Hindistan’ın en ayrıcalıklı oteli Rambagh
Palace’ın içinde bulunan Suvarna Mahal, gerçekten de sarayın büyük yemek
salonunda hizmet veriyor. Tavanları zamanında bir İtalyan sanatçı tarafından
boyanmış bu ayrıcalıklı oda da oturduğunuz koltuklardan, yemek yediğiniz
tabaklara kadar her şey birinci sınıf...
Yediğiniz her şeyin lezzeti, ortamın sunduğu
ayrıcalıklı duyguyla uyumlu; Hindistan’da yiyebileceğiniz en lezzetli
yemeklerden biri sanıyorum burada... Bütün bu muhteşemlik, fiyata da maalesef
yansımış durumda...
VARANASİ:
Varuna:
Size Varanasi’de Ganj kenarındaki teras
kafelerden tavsiye edebileceğim birkaç yer olsaydı keşke, ama Varanasi başka
bir gezegen ve maalesef güzel bir yemek için ghatlardan uzaklaşıp, yine bir Taj
oteli içine tıkışmanız gerekiyor. Varuna, Varanasi’nin nispeten zengin
mahallesi, Cantonement’teki Taj Ganj otelinin restoranı...
Üç gün boyunca ghatlarda şoka uğradıktan
sonra, bir motorikşa ile buraya gelip, ortamdan böylesine kopmak ve sonra yine
o motorikşa ile ghatlardaki otelimize dönmek sarsıcı derecede lezzetli ve
eğlenceli bir aktivite oldu.
Varuna’nın ortamının herhangi bir özelliği yok
ama Varanasi’de o kadar sarsılıyorsunuz ki; bu standart salon bile size özel
görünebilir. Varuna’nın tattığımız her şey istisnai; öğrendiğimize göre mutfak
personelinin tamamı kadınlardan oluşuyormuş, belki de işin sırrı budur...