Amsterdam deyince aklınıza ne geliyor desem;
muhtemelen çoğunuz; “coffee shop”, “red light district”, “mantar”, “space cake”
gibi normalde hayatımızda olmayan, ama her ne hikmetse Amsterdam’a gidildiğinde
ifrat halinde yapılan bir dizi “illegal” şeyi sayacaksınız... Haklısınız da......
Amsterdam dünyanın diğer yerlerinde yasa dışı olan hafif uyuşturucuların belli
kurallar çerçevesinde serbest olduğu ve yine dünyanın her yerinde yapılan fuhşun
da vitrine çıkabildiği, liberal bir şehir... Bu da Amsterdam’ı farklı
şeyler görmek ve denemek isteyen insanlar için son derece cazip bir yer haline getiriyor
Ben ve Okan içinse Amsterdam romantik bir
balayı şehrinden ibaret... Bunun anormal bir durum olduğunu yıldönümümüzü
kutlamak üzere Amsterdam’a gideceğimizi arkadaşlarıma söylediğimde fark ettim.
Bir çok kişiye göre, “Amsterdam’dan her şey olabilirdi, ama balayı şehri asla”...
Oysa 2001 yazında orada staj yaparken, 21
yaşında olmama rağmen şehrin çılgın taraflarıyla pek ilgilenmemiştim ben, çünkü
aşık olmakla meşguldüm... Akşamları işten çıktığımda, Okan’la buluşup, Jordaan'daki favori köprümüzün üzerinden, çıplak ayaklarımızı aşağı sallandırıp,
elimizdeki biralarla alttan geçen teknelere şerefe yaparak ve hayaller
kurarak vakit geçirmiştik. İşte bu sebeple 14. senemizi kutlamak için
güzeller güzeli, romantik Amsterdam’a geri dönmeye karar verdik...
ESKİ MAHALLEME
DÖNÜŞ
13 numaralı tramvay, Amsterdam sokaklarında
ilerledikçe sanki buradan hiç ayrılmamışım gibi bir hisse kapılmaya başlıyorum.
Az sonra Westerkerk’in önünde inip, güzeller güzeli Jordaan’ın sapsarı
ışıklarla aydınlatılmış, zarif sokaklarında yürüyoruz.
Jordaan sokaklarından gece manzarası |
Avrupa’da bir Pazar sabahı olduğunu düşünecek
olursak, sokaklar oldukça canlı... İşte bu da Amsterdam’ın farkı; bir kuzey
şehri olmasına rağmen, özellikle mahallelerinde canlı bir sokak hayatı keyifle akıp
gidiyor... Kalabalık kaldırımlar, cıvıl cıvıl kafeler, evlerin önlerinde kurulan
renkli küçük masalar, kanallarda arkadaşlarla çıkılan neşeli tekne turları
Amsterdam sokaklarını çekici kılan, muhteşem şehir kültürünün ana unsurları...
Özellikle de hava güzel olduğunda...
Bu güzeller güzeli şehirde sokak kültürünü
deneyimleyebilmek bile, zaten romantik hislere kapılmanıza yol açıyor; ama Amsterdam’da
romantizm deyince sokak kültüründen çok daha fazlası da var.
Biraz ip ucuna ne dersiniz? Amsterdam’da
romantik bir tatil planlayabilmeniz için aşağıda kapsamlı bir rehber
derledim... Buyrun!...
ROMANTİK
BİR AMSTERDAM DENEYİMİ İÇİN İP UÇLARI
1. Mevsim:
Öncelikle Hollanda’da kimse size güneşli bir
havayı garanti edemese de; bu şehre yapacağınız ziyareti en azından ilkbahar ya
da yaz mevsimlerine planlayarak, güneşli bir havaya rastlama olasılığınızı
arttırın...
2. Şehir
merkezinden çok Jordaan tarafını tercih edin:
Şehrin turistik yerlerinden çok, hip ve
sürreal görünen Jordaan ve yakınındaki mahallelerde vakit geçirmenizi öneririm.
Mesela kalacağınız yeri ya da yemek yiyeceğiniz yerleri buralarda
seçebilirsiniz. Bu mahallelerde yürürken, bütün ara sokaklara girin,
derinlemesine keşfetmekten çekinmeyin, birbirinden ilginç galerilere, tasarım
dükkanlarına, küçük kafelere bayılacaksınız... Her küçük sokakta karşınıza
başka bir sürpriz çıkacak... Jordaan aynı zamanda şehrin en romantik
köprülerini barındıran Leidsegracht, Reguliersgracht, Egelantiersgracht ve
Brouwersgracht kanallarına da ev sahipliği yapıyor. Genellikle kalabalıktan
uzak ve sakin bir ortamlar sunan bu kanallar sevgilinizle baş başa kalabilmek
için de son derece ideal...
3. Bisiklet
Kiralamak:
Bisiklet kiralamak, Amsterdam’ı bir
Amsterdamlı gibi dolaşabilmenizi sağlayacak hoş bir alternatif... Neredeyse
şehrin her köşesi bisiklet kiralayan dükkanlarla dolu... Basit bir bisikleti 24
saati 13-14 Euro’ya kiralayabilirsiniz, ancak pasaportunuzu göstermeniz ve
genellikle 50 Euro’luk bir depozito ödemeniz gerekiyor. Daha iyi bir bisiklet
ya da sigorta isterseniz fiyatlar artabilir.
Ayrıca bisiklet parkurlarını gösteren www.routecraft.com ‘a tıklayarak, en güzel
bisiklet yollarını öğrenebilirsiniz.
Daha organize bir şeyler isterseniz, organize
bisikletli turlara katılabilirsiniz.
Orangebike: www.orange-bike.nl
Yellow Bike: www.yellowbike.nl
4. Vondelpark’ta
romantik piknik:
Şehrin geleneksel pazarlarından ya da herhangi
bir marketten muhteşem peynirler, üzümler vb alıp, Vondelpark’ın beğendiğiniz
bir yerinde, romantik bir piknik yapabilirsiniz... Eğer bir pazardan alışveriş
etme niyetindeyseniz, tavsiyem 17. Yüzyıldan beri aynı yerde kurulan
Noordermarkt...
Vondelpark'tan bir manzara |
Vondelpark ışığı, yeşilliği ve göletleriyle
şehrin ortasında büyülü bir cennet adeta... Ayrıca Haziran’dan, Ağustos sonuna
kadar süren Vondelpark Open-Air Theatre boyunca parkın belirli yerlerinde
kurulan sahnelerde, müzikten tiyatroya çeşitli performanslar da sergileniyor.
5. Kanal
Turu:
Kanallarda gezmek için her zaman üzeri camla
kapalı dev teknelere binebilirsiniz; ancak Amsterdam’da bunun dışında bir çok
farklı alternatif de mevcut...
Kanalları gezmenin en basit yolu üzeri cam kaplı teknelere binmek |
Mesela deniz bisikleti kiralayıp kanallarda
özgürce takılmak mümkün; www.canal.nl
Ya da aynı şeyi kano kiralayarak da
yapabilirsiniz; www.kanoschool.nl
En fazla altı kişi alan, kullanımı basit,
elektrikli ve çevre dostu tekneler kiralayan Canal Motorboats ise favorim. ( www.canalmotorboats.com ) Bu
tekneleri kullanmak için deniz ehliyetiniz olması bile gerekmiyor.
6. Romantik
Köprüler:
Belki diyorsunuz ki içinizden “romantizm için
illa para mı harcamamız lazım”, Amsterdam’da beğendiğiniz bir köprünün üzerinde
sevgilinize sarılarak, manzaraya bakmak ve ona bir öpücük vermek kesinlikle
bedava...
Birer bira alıp, sakin bir lokasyonda bulunan bir
köprünün üzerinden ayaklarınızı aşağı sallandırarak sohbet etmek ise oldukça
ucuz ve romantik... Hele de civarda güzel çalan bir sokak orkestrası denk
getirebilirseniz, değmeyin keyfinize...
7. Çiçek
Pazarı (Bloemenmarkt):
Turist olarak yolunuz nasıl olsa
Bloemenmarkt’e yani diğer adıyla çiçek pazarına düşecektir... Pazarın içinden
geçerken sevgilinize bir demet çiçek almayı unutmayın... Taze çiçekler her
kadını mutlu eder...
Çiçekler şehrin her yanında |
8. Romantik
Akşam Yemeği:
Muhteşem kanal manzarasına karşı yiyeceğiniz
bir yemeğin unutulmaz olacağından emin olabilirsiniz. Amsterdam’da kanal kenarında bir çok güzel kafe
ve restoran mevcut ve bunun dışında ilginç konseptlere ya da muhteşem
lezzetlere sahip birbirinden güzel bir çok restoran Amsterdam’daki
seçenekleriniz arasında...
Kanal manzaralı romantik bir yemek için;
DE
BELHAMEL: Fransız mutfağı ağırlıklı bir menüye sahip
De Belhamel’de güzel bir havada kanal kenarı masada oturmak için mutlaka
rezervasyon gerekiyor. Gece ışıklandırılan kanalların manzarası büyülü...
Tasarımı ile öne çıkan bir mekanda taze ve günlük
menüler;
DE KAS:
Özellikle fırtınalı bir gecede inanılmaz bir manzara
vadettiği söylenen De Kas, kendi çatıları altında yetiştirdikleri organik
aromatik bitkilerle ve organik ürünlerle yeniden yorumladığı modern Hollanda
mutfağını öne çıkarıyor. Eldeki taze malzemeye göre günlük olarak değişen bir
menüleri var.
Muhteşem lezzeti ile öne çıkan farklı bir mutfak denemek için;
LA OLIVA: La Oliva Jordaan’da ara sokakta bulunan tipik bir Kuzey İspanya pintxos* restoranı... Bu kalitede pintxos yapan bir restoranı İspanya dışında bulabilmek nadir rastlanan bir fırsat olduğundan, La Oliva gönlümü fethetti... Barın üzerinde Bask usulü pintxoslar dizili; sağda istiridyeler, arkada ise nefis bir şarap kavı bulunuyor. Ortam ve lezzet güzel; zengin bir cava ve İspanyol şarabı kavları bulunuyor. Fiyatları da bu lezzete göre oldukça makul...
LA OLIVA: La Oliva Jordaan’da ara sokakta bulunan tipik bir Kuzey İspanya pintxos* restoranı... Bu kalitede pintxos yapan bir restoranı İspanya dışında bulabilmek nadir rastlanan bir fırsat olduğundan, La Oliva gönlümü fethetti... Barın üzerinde Bask usulü pintxoslar dizili; sağda istiridyeler, arkada ise nefis bir şarap kavı bulunuyor. Ortam ve lezzet güzel; zengin bir cava ve İspanyol şarabı kavları bulunuyor. Fiyatları da bu lezzete göre oldukça makul...
*Pintxos: Kuzey İspanya (Bask) usulü tapaslar, genellikle bir dilim ekmeğin üzerine hazırlanan birbirinden farklı lezzet bombaları...
9. Muhteşem
Kokteyl Barlar:
Yemek sonrası geceye devam etmek isterseniz.
Amsterdam’ın yeni trendi birbirinden güzel kokteyl barlardan bir tanesine
gidebilir ve lezzetli kokteyllerin tadına varabilirsiniz... İşte benim favorim;
VESPER :
Jordaan’da bir ara sokakta bulunan bu orijinal
kokteyl bar çılgın kombinasyonlarıyla aklınızı başınızdan alacak...
James Bond’dan fazlaca esinlenen Vesper, adını
Casino Royal’deki ateşli Bond kızından almış... Gazete şeklinde oldukça
orijinal bir menüleri var ve menüde bir lezzet çizelgesi var... Genel ağız
tadınıza menüdeki hangi kokteylin en çok uyduğunu bu çizelgeye bakarak
seçebiliyorsunuz... Sonra gelsin birbirinden iddialı kokteyller... Bize servis
yapan Lawrence’in Türkiye’de büyümüş olması da cabası...
“Vesper Martini” en çok tavsiye edilen kokteyli, ama biz denediğimiz “The East India Cocktail ve “Tequito”dan çok memnun kaldık...
“Vesper Martini” en çok tavsiye edilen kokteyli, ama biz denediğimiz “The East India Cocktail ve “Tequito”dan çok memnun kaldık...
HPS :
1920’ler tarzında dekore edilmiş, sanatsal
kokteyller yapan çok şık bir bar... Küçük bir mekan olduğundan rezervasyon
yapmak iyi bir fikir olacaktır.
10.
Kanal Kenarındaki Atmosferik Tekne Evlerden Birinde Kalmak:
Amsterdam'ın "Boat House"larından bir tanesi 1 |
Bir başka "boat house" girişi |
Amsterdam’ı özel bir şekilde yaşamak için
normal bir otel yerine Amsterdam’ın meşhur tekne evlerinden birinde kalmaya ne
dersiniz?
www.airbnb.com
‘da çok iyi durumda birkaç tane alternatif mevcut...
Bunun dışında en fazla tavsiye edilenler;
Houseboat
Ms. Luctor ve B&B
Le Maroxidien (http://www.lemaroxidien.com
)
NOT: Bir sonraki yazım Amsterdam’ın çılgın yüzü hakkında olacak... Kaçırmayın...