29 Ocak 2015 Perşembe

BEBEĞİNİZLE GİDEBİLECEĞİNİZ İDEAL YAZ TATİLİ DESTİNASYONLARI

Bu yazım için bebeğinizle ya da çocuğunuzla yapabileceğiniz bir yaz tatilinin, hem onun için heyecan verici yeni deneyimlerle dolu, hem de sizin için eğlenceli ve hatta belki biraz da dinlenebileceğiniz bir yaz tatili olmasını nasıl sağlayabileceğimizi araştırdım. Ve ortaya hem faydalı bir liste, hem de sizi bu konuda biraz rahatlatacağını umduğum bir yazı çıktı...


BEBEKLE İLK YAZ TATİLİ

Bebeğinizi beklerken onunla bir yaz tatili yapma hayali kurdunuz mu hiç?
Hamileyken, doğacak kızımla birlikte yapacağım bir sürü şeyin hayalini kurmak en sevdiğim aktiviteydi. Sonra kızım doğdu ve gerçekten de birlikte yapmayı hayal ettiğim her şeyi yapmaya çalıştım ve hala da çalışıyorum, ama komik olan şu ki; yaptığımız şeyler, benim hayallerimdeki kadar şiirsel görünmüyor ve bazen de kendimi sınırları zorlarken buluyorum...
İşte bu girizgahtan sonra, size kızım Lal’le beraber yaptığımız ilk yaz tatilimizden bahsedeceğim. Genelde çevremizde duyduğumuz, annenin yazlığına gitmek ya da bir tatil köyüne gidip keyif çatmaya çalışmak yerine; biz kızımızla ilk yaz tatilimizi bir yelkenliyle mavi yolculuk yaparak geçirdik... Zor muydu? Evet... Pişman mıyım? Hayır...
Öncelikle böyle bir yaz tatili planlamamızın başlıca nedeninin; bunun her sene tekrarlanan bir aile geleneği olmasından kaynaklandığını söylemeliyim. Bu yolculuk esnasında Lal henüz 10 aylıktı ve yürümüyordu, bunun büyük bir avantaj olduğunu söylememe gerek bile yok sanıyorum... Her sene yaptığımız erzak alışverişinin bol bebek maması, bez ve ıslak mendilli bir versiyonunu teknemize yükledik ve Datça limanından çıktık yola... Öyle çok uzun yollar yapmadık, Datça’nın güzel koyları sonrasında da Symi ve Chalki adasına kadar gittik...
Yaşadıklarımızı şöyle özetleyebilirim; sıcaktı, kızımın iştahı normalden biraz daha kesikti; bazı yemekleri yemeyi reddediyordu, biz de ısrar etmemeye karar verdik; meyve ve yoğurt gibi tercih ettiği şeylere ağırlık verdik. Bir gün Symi limanındayken ateşi çıktı, sonra ertesi gün düştü. İstediğim gibi özgürce yüzemedim ve kafamı dinleyemedim. Her şeye rağmen normal düzenimizi bozmadık; eskiden tekneyle çıktığımızda ne yapıyorsak yine aynı programı uyguladık, yani bir anlamda kızımız bizim bir aile geleneğimize uyum sağlamayı tecrübe etti ve bu da bizim için çok değerli bir anı oldu.
Ama hepsi bu değil; bu seyahatin çok iyi yönleri de vardı; öncelikle teknede günler Lal için öyle heyecanlı ve hareketli geçiyordu ki; uyku düzeni bozulmadı, bazı koylarda akşam botla kıyıya çıkıp, tavernalarda yemek yedik; kızım her zamanki saatinde uyudu ve o küçücük, gürültülü şişme botla gecenin karanlığında tekneye dönerken uyanmadı bile... Evet gün boyunca sıcak oluyordu ama gölge bizi koruyor; deniz ise serinletiyordu. Ve en önemlisi; Lal denizi çok sevdi ve masmavi tertemiz denizlerde yüzmekten çok büyük bir keyif aldı... O yüzerken yüzünde gördüğüm gülücükler içinse; her türlü zorluğa değerdi...

Böyle bir yolculuktan keyif alabilmek için, kafanızda bu yolculuktan ne beklediğinizi netleştirmek iyi bir çözüm olabilir. Çünkü bu daha önce yaptığınız hiçbir tatile benzemeyecek, bundan emin olabilirsiniz. Bebekle yapılan mavi yolculuk, biraz ailenizin yeni düzenine adanmış, çocuğunuza adanmış bir yolculuk olacak ve bu ciddi bir çaba ve sabır gerektirecek. Ödülü de çocuğunuzun yüzünde göreceğiniz gülücükler olacak.

"DENİZ VE DOĞA HARİKA OLSUN, BİZ DE BİRAZ DİNLENEBİLELİM" DİYORSANIZ

Tabii ki kimse en zorundan başlamak zorunda değil; bizim bu seçimi yapmamızın ardında, yukarıda anlattığım gibi, kendimize göre nedenlerimiz vardı.
Gelin biz şimdi Avrupa’nın doğası ve denizi en güzel destinasyonlarında, bebeğinizle ya da çocuğunuzla yapabileceğiniz, en özel yaz tatili alternatiflerini inceleyelim...

Size dört farklı destinasyon önereceğim. Bu destinasyonların ortak özellikleri;
  • Korunmuş yemyeşil doğaya;
  • Berrak tertemiz bir denize; 
  • Deniz ürünleri ve zeytinyağı yönünden zengin lezzetli bir mutfağa sahip
  •  “Her şey dahil” yapaylığından uzak ve dev fabrikasyon tesisler tarafından bozulmamış;

Olmaları.


ZAKYNTHOS:
Komşudan başlayalım, son yıllarda ülkemizde niteliksiz turizmin artması, doğanın tahribata uğraması, kalitenin düşmesi ve düşük kalitenin yerli turiste pahalıya satılması sebebiyle Yunanistan Türk turistlerin rağbet gösterdiği bir alternatif olmaya başladı.
Bize nispeten biraz daha uzak kalan, ama muhteşem doğası ve plajlarıyla ünlü Yunan adası Zakynthos’tan bahsetmek istiyorum. Zakynthos, Avrupa’nın en güzel plajlarını bünyesinde barındırmasının yanı sıra; türünün en iyi örneklerinden bir tanesi olan bebek dostu bir otele de ev sahipliği yapıyor.

Periyali Villas
11 tane özel havuzlu şık villadan oluşan bu otel, aynı zamanda profesyonel İngiliz dadıların çalıştığı bir kreşe ev sahipliği yapıyor. Kreş hem uzmanlık anlamında, hem de her yaş grubuna uygun aktiviteler konusunda son derece donanımlı... Bebeklerin uyuyabileceği ayrı bir alanı ve bir de çocuk havuzu bulunuyor.
Sadece bu kadar da değil, Periyali, Avrupa’nın en güzel plajlarından biri olarak gösterilen ve karetta karettaların da yumurtlama alanı olan, ünlü Gerakas plajına yürüyerek 10 dakika mesafede; burası hem kumlu olması; hem de hemen derinleşmeyen yapısıyla çocuğunuzun harika vakit geçirebileceği bir plaj... Üstelik bu plajın karettaların rahatsız edilmemesi için iplerle ayrılmış özel bir alanı da mevcut ve plajı ikiye ayıran ipleri takiben de çocuğunuza karettaların nasıl yumurtladıklarını anlatabileceğiniz eğitim amaçlı tabelalar koymuşlar... İlla otele kapanmak zorunda da değilsiniz, otelden Gerakas plajına giderken yolda küçük bir taverna ve bakkal mevcut... Daha fazla hareket için ise Zakynthos Town 25 km uzakta...


HIRVATİSTAN
Bir kaç yıl önce geçirdiğim harika bir tatil sonrasında, doğa ve deniz deyince aklıma ilk gelen destinasyon Hırvatistan; bu özelliği ile de çocuklu aileler tarafından da fazlasıyla tercih ediliyor. Hırvatistan kıyılarıyla ilgili ayrıntılı bilgiyi bu blogdaki “Dalmaçya Kıyılarında” yazımda bulabilirsiniz, gidecekseniz mutlaka okumanızı öneririm.
Hırvatistan, aynı zamanda sekiz tane milli park ve altı tane de UNESCO kültür mirasına ev sahipliği yapıyor ve tüm bu mirasları gözü gibi koruyor. Ağır sanayiye sahip olmadığı ve turizmden gelir sağlayan bir ülke olduğu için güney kıyıları boyunca uzanan Adriyatik denizi tertemiz ve cam gibi sularıyla göz alıcı... Bir kısmı yine milli park olan yüzlerce ada Adriyatik boyunca adeta serpiştirilmiş. Uzun yıllar Venedik yönetiminde kalan bu kıyılar, dantel gibi Venedik mimarisi ile bezenmiş, her biri sanki birer pasta kent gibi bir çok orta çağ şehri ile dolu...
Çocuğunuzla ya da bebeğinizle bir Hırvatistan tatili planlamadan önce ihtiyacınız olan bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
Bebekli aileler için sanırım en önemli unsurlardan bir tanesi ince kumlu bir plaj olacaktır. İşte size Hırvatistan’ın bazı kumlu plajlarının bir listesi, planınızı buna göre yapabilirsiniz. Bu listeye Brela ve Makarska Riviera’yı ekleyebilirim... Ama unutmayın, kumlu ya da kayalık, Hırvatistan’da deniz her zaman güzel...

Hırvatistan’daki çoğu otel çocuklu ailelere uygun, zaten ülkede de gezerken ağırlıklı olarak çocuklu aileleri görüyorsunuz.  Ancak bu araştırmayı yaparken bulduğum daha özel görünen bir oteli ayrıca aşağıda sizlerle paylaşmak istedim.

Sun Gardens Dubrovnik
Dubrovnik yakınlarında hem biraz atraksiyona yakın, hem de çocuklar için uygun bir ortamda olmak isterseniz Sun Gardens harika bir alternatif olabilir. Sun Gardens bünyesinde; özel bir plaj, 3 farklı yüzme havuzu, spor imkanları, spa ve bir de çocuk kulübü bulunduruyor. Kids club, 3 yaşından itibaren her çocuğa açık ve burada düzenlenen aktiviteler de üç farklı yaş grubu için özel olarak oluşturuluyor. Dilerseniz çocuğunuza yüzme bile öğretebiliyorlar.
Ayrıca otel Dubrovnik’e bir kaç kilometre uzakta ve Dubrovnik açığındaki adalara da günlük turlar düzenleyebiliyorlar.

Hırvatistan’daki çocuklu aileler için uygun diğer otelleri de bu listede bulabilirsiniz.

KORSİKA
Korsika, muhteşem bir doğa, onlarca farklı spor imkanı ve turkuaz denizi ile Fransız ailelerin çocuklu tatil destinasyonu... Korsika ile ilgili detayları bloğumda bulunan, “Deniz’deki Dağ” yazımda bulabilirsiniz...
Korsika’da bulunan otellerin büyük çoğunluğunun çocuklar için uygun olduğunu düşünüyorum, ancak bir kaç butik otel, sunduğu hizmetlerle diğerlerinden ayrılıyor gibi görünüyor... Bu otellerin hiçbirinde bir “çocuk kulübü” ya da “kreş” bulunmuyor ama çocuklar için çok uygun bir ortam, biz büyükler için eşsiz ve dinlendirici bir deneyim ve “bakıcı” hizmeti sunuyorlar. Aşağıdaki linklerden sundukları hizmetlerin detayına bakabilirsiniz.

Her üç otel de oldukça pahalı, ama gerçekten özel ve lüks bir butik otel deneyimi sunuyor. Linkteki fotoğraflara bakmanızı öneririm.
Korsika’da her zaman çok daha makul fiyatlı oteller bulma imkanınız olduğunu da hatırlatmak isterim.

La Signora
Grand Hotel Cala Rossa
La Villa Calvi

Buradan da Korsika’nın çocuklu aileler için uygun diğer otellerine bakabilirsiniz, daha makul fiyatlı alternatifler de mevcut…

SARDINIA
Sardinia’ya gitmedim ancak çocuklarla tatil için Avrupa’nın en uygun destinasyonlarından biri olarak gösteriliyor… Doğa ve deniz açısından oldukça cömert olan bu adadaki otellerin birçoğunda bebek bakım hizmeti veya çocuk kulübü gibi olanaklar mevcut.
Aşağıda verdiğim linklerden bütçenize ve zevkinize gore bir otel seçebilirsiniz.

Bitirirken, siz sevgili çocuklu ailelere iyi bir tatil şansı ve kolaylıklar diliyorum. Eminim ki yavrunuzla birlikte olduktan sonra destinasyon neresi olursa olsun altından kalkabilirsiniz. Bu yazının amacı, hem size en unutulmaz manzaraları sunabilecek, doğallığı bozulmamış birkaç destinasyon önermek; hem de bu yerlerin birazcık keyfini çıkarabilmeniz için, size kolaylıklar sağlayabilecek otelleri bulup paylaşmaktı. Bu derlemenin, miniğinizle yaz tatili planlarınızı yaparken, size faydalı olacağını umuyorum.


Bu yazıya çok sevgili bir takipçimin sorduğu bir soru ilham verdi, kendisine buradan çok teşekkür ediyorum…

27 Ocak 2015 Salı

BARCELONA, T’ESTIMO-ÖNERİLER

Bir önceki yazımda Barselona’ya küçük bir giriş yapmıştık. Şimdi de, bu şehirde ideal bir tatil geçirmenin püf noktalarıyla karşınızdayım. İşte hayatınızın en mükemmel Barselona seyahatini planlamak için ihtiyacınız olan her şey...


EV VS OTEL

Öncelikle söylemeliyim ki, Barcelona’daki konaklama olanakları, diğer Avrupa şehirlerine göre hem daha ucuz, hem de daha zengin bir seçenek sunuyor. İster ev kiralayın, isterseniz otelde kalın Paris’e ya da Roma’ya göre çok daha az ödeyeceğiniz kesin... Dolayısıyla Barcelona’da yapılacak bir tatil belki biraz daha uzun bir yaz/şehir tatili gibi planlanabilir...

Daha önce de paylaştığım gibi Avrupa’da gezerken ev kiralamak benim sevdiğim bir alternatif ve erken check in/geç check out ya da kalabalık gittiyseniz fiyatın daha uygun olması gibi bir çok avantajı var. Eğer böyle bir şey denemek isterseniz, www.airbnb.com da kafanıza uygun bir şeyler bulabilirsiniz. Ben mahalle olarak Las Ramblas’ın doğu kenarından Picasso müzesine kadar olan tarafı tavsiye ederim, yani Barri Gothic ve Ribera... Aksiyonun göbeğinde yer aldığı için bu mahalleler biraz pahalı olabilir ama en güzel, en tipik Barselona manzaraları da bu mahallelerde... Bunun dışında eğer Barselona’ya yazın gittiyseniz, plajlara yakın olması sebebiyle Barcelonatta harika bir alternatif olabilir...
Ev kiralama alternatifinin dışında, La Rambla civarında bir çok ucuz otel ve hostel mevcut...

Ancak ben size aşağıda, her biri gerçekten mükemmel birer Barselona deneyimi sunan, genellikle 2 ya da 3 yıldız seviyesinde ve en önemlisi de uygun fiyatlı otellerden bir derleme yaptım... Belki bir göz atmak istersiniz...

THE B HOTEL- http://www.b-hotel.com
HOTEL PRAKTIK RAMBLA - http://www.hotelpraktikrambla.com/en
HOTEL BANYS ORIENTAL - http://www.hotelbanysorientals.com/en
HOTEL AVENIDA PALACE - http://www.avenidapalace.com/en (4 yıldız ve harika fiyatlar)
HOSTAL D’UXELLES BARCELONA


BARSELONA’NIN KALBİNE İNMEK İÇİN

1. La Boqueria – Bir şehri, en iyi Pazar yerinden tanırsınız derler; bana göre de şehrin kalbi bu pazarda atıyor... Gitmişken sabah kahvaltısı, brunch ya da öğle yemeğini burada yiyebilirsiniz. İçeride bir çok tapas bar, pazardan aldıkları taptaze malzemelerle leziz tapaslar yapıyorlar.

2. Picasso’nun Barselona’sı ve Picasso müzesi - Picasso’nun ilk gençlik yıllarını geçirdiği Barcelona’yı onun gözünden görmek için öncelikli tavsiyem Picasso müzesi... Müzenin iyi derlenmiş ve akıcı bir hikayeyle harmanlanmış bir organizasyonu var, mutlaka “audio guide” alıp, hikayeleri dinleyerek gezin... 

Picasso müzesi biletlerini önceden almak için; http://www.museupicasso.bcn.cat/en

Bu hoşunuza giderse Picasso’nun Barselona’sını bir de sokaklarda gezerek tanımak için aşağıdaki yürüyüşlere katılabilirsiniz.


3. Gaudi ve Barselona - Barselona deyince akla ilk gelen isim Gaudi, bugün Barselona’nın bir çok simge yapısını şehre kazandırmış çok önemli bir mimar. Aslen koyu Katolik bir ailenin çocuğu olan Antonio Gaudi, bir rivayete göre bu şehre kazandırdığı sıra dışı yapıları gençken gelip bir süre gezdiği Kapadokya’dan ilham alarak yapmış. Ancak yabancı kaynaklarda bunu doğrulayacak bir bilgiye rastlayamadım. Tek bulabildiğim “Gaudi Kapadokya’da” isimli İspanyolca bir kitap ve maalesef İspanyolca bilmiyorum. Şu kadarını söyleyebilirim, özellikle La Sagrada Familia’nın peri bacalarını andıran kuleleri bu teoriyle uyumlu gibi görünüyor. Aldığı ilham her neyse, onu böyle farklı eserlere dönüştürebilen bir yaratıcılık, insanda çok büyük bir hayranlık uyandırıyor.
Barselona’nın her yerinde izlerine rastlayabileceğiniz 


Gaudi’nin öne çıkan eserleri;

  • Casa Batllo- Benim Gaudi eserleri içindeki favorim, bir masal şatosunu andırıyor.
  • Casa Mila (La Pedrera)- içi gezilebiliyor ve hoş bir müze dükkanı var. https://www.lapedrera.com/en/home
  • Sagrada Familia- Gaudi’nin bitiremediği büyük eseri; bitmemesine rağmen İspanya’nın en çok ziyaret edilen mekanı olma özelliğini koruyor. İçeriyi gezmek için kişi başı 14.50 € ödüyorsunuz, ancak içerisi hiç bitmeyen bir tadilatta, çoğunlukla iskele kurulu ve üstü kapalı yerler var.
  • Parc Guel- Bir çok eserinin yanı sıra Gaudi’nin evinin de bulunduğu, şehre yüksekten bakan bir park. Bu güne kadar gördüğünüz tipik Barcelona fotoğraflarının bir çoğu bu parkta çekilmiştir.

Gaudi’nin Barselona’sını daha derinlemesine keşfetmek için  aşağıdaki yürüyüşlerden birine de katılabilirsiniz. Üstteki yürüyüş bedava olarak her gün yapılıyor, yürüyüş sonunda rehberinize içinizden gelen bahşişi veriyorsunuz.

4. Kültür Yürüyüşleri - Farklı ve daha özel kültür yürüyüşleri için aşağıdaki linke destinasyon ve tarih girerek enteresan alternatifler bulabilirsiniz.

5. Barcelonetta - Bir zamanlar balıkçı köyü olan La Barcelonetta, modern Barcelona planlanırken yıkılıp yeniden yapılmış hoş bir semt... Şehrin denize doğru çıkan kısmında, iki limanın arasına kurulmuş, 7 kilometrelik ince kumlu plajı ve nefis balık lokantalarıyla Barselona’nın şehir içindeki sayfiye mekanı olarak tanımlanabilir. Özellikle yazın, plajın tadını çıkarıp, nefis deniz ürünleriyle keyif yapmak için ideal bir semt...

6. Montjuic - Şehrin güneyinde bulunan yaklaşık 200 m yüksekliğindeki bir tepeye kurulmuş bu güzel semt ismini bir zamanlar eteklerinde yaşayan Yahudi cemaatinden almış; Montjuic Yahudi dağı anlamına geliyor. Hem şehrin en yeşil bölgesi olması, hem manzarası, hem de bir çok farklı müzeye ev sahipliği yapıyor olması sebebiyle ilgi çekici bir bölge. İyi bir planlamayla burada dopdolu bir gün geçirebilirsiniz. Oldukça geniş bir sanat koleksiyonuna sahip önemli bir sanat müzesi olan Museu Nacional d’Art Catalunia ve geniş bir Miro koleksiyonuna sahip Fundacio Joan Miro’da  sanatın doruklarına çıkabilir; model bir İspanyol köyü olan Poble Espanyol’da İspanyol kültürünü özümseyebilirsiniz. Daha sonra Barcelona’yı yukarıdan seyredebilir ve olimpiyat köyünü gezebilirsiniz.
Barselona’nın bu bölgesinde olimpiyatın tarihi sadece 1992 olimpiyatlarına dayanmıyor. 1936’da yapılması planlanan ve o yıl Nazi Almanya’sında yapılan olimpiyatların faşizmi besliyor olmasına bir protesto olarak ortaya çıkan “halk olimpiyatları” işte tam da burada yapılmak istenmiş. Bu haklı protesto hareketi, aynı yıl İspanya’da patlak veren iç savaş sebebiyle maalesef hiçbir zaman gerçekleşememiş.

7. Tapas Barlar - Kim ne derse desin, Barselona’nın en önemli sosyal ve kültürel olayı tapas barlar...  Şehre karışmak istiyorsanız, bunun yolu tapas barlardan geçiyor. Şehrin en önemli ve iyi tapas barlarını aşağıda sizler için derledim.

Bu rehber ışığında, siz de İspanyollar gibi akşama bir tapas barda başlayıp, isterseniz saat 9.00-10.00 gibi de yemek için bir restorana geçebilirsiniz. Yapacak bir şey yok, Barselona’nın ritmi böyle...

8. Akvaryum - 450 farklı türden, 11.000 deniz hayvanını bünyesinde bulunduran Barselona akvaryumu, Akdeniz canlıları koleksiyonu açısından hem önemli bir eğitim merkezi hem de önemli bir referans noktası olması sebebiyle Dünya’da bir tane... 80 metrelik cam koridorunda yürürken etrafınızdaki yüzen köpek balıklarını izlemek eşsiz bir deneyim... Ayrıca Barselona akvaryumunda, önceden organize ederek köpek balığı dalışı yapabilir ve böylece kendinize biraz heyecan armağan edebilirsiniz...

9. Desigual- İşte size bu şehirden çıkma bir Dünya markası, üstelik rengarenk desenleriyle hem bu şehri yansıtıyor, hem de özgün... Buraya kadar gelmişken kendinizi Desigual’den bir alışverişle ödüllendirebilirsiniz.


ÇOCUKLARLA BARSELONA

Barselona sunduğu rengarenk manzaraları, sıra dışı mimarisi, yumuşak iklimi, hareketli sokakları, plajları ve parklarıyla çocukların gönlünde taht kurmaya aday bir şehir.
Bana göre her köşesi çocuklara uygun olan Barselona aşağıda listelediğim mekanlarıyla çocuğunuz için daha da unutulmaz bir deneyim haline gelebilir. Bir arada bulunan mekanları aynı gün içinde görebilirsiniz bu sebeple gruplayarak yazdım.
  • Parc de la Ciutedella ve Hayvanat bahçesi- Şehir parkında vakit geçirdikten sonra parkın içinde bulunan hayvanat bahçesini gezebilirsiniz.
  • Montjuic ve Magic Fountain (Sihirli Çeşme)- Çeşmenin ışık oyunları gün batınca başlıyor, zamanlamayı tutturabilmeniz için bu ayrıntıya dikkat.
  • Parc de Joan Miro- Miro’nun 22 metrelik meşhur “kadın ve kuş heykeli” bu parkın tam ortasında yer alıyor... Ayrıca etrafta gezinirken irili ufaklı 30 kadar heykel daha görebilirsiniz.
  • Parc d’attraccions Tibidabo- Şehrin biraz dışında bulunan deniz seviyesinden 500 m yükseklikteki Tibidabo hem manzarası hem de lunaparkı ile çocukların çok seveceği bir bölge...
  • Parc Guel- Gaudi tarafından tasarlanan sanat dolu yemyeşil bir park, aynı zamanda Gaudi’nin evine de ev sahipliği yapıyor ve dilerseniz bu sevimli pembe evi gezebiliyorsunuz.
  • Akvaryum- Yukarıda detaylı bir şekilde anlattığım Barselona akvaryumu çocuklar için muhteşem bir deneyim sunuyor.
  • Casa Mila/La pedrera ve Casa Batllo- Çocukların da, en az büyükler kadar ilgisini çekebilecek bambaşka, masalsı bir mimari...
  • Museu de la Xocolata- Çukulata müzesi Barselona’da yapılacak şeyler arasında en önceliklisi olmasa da, çocuğunuzla birlikte Barselona’daysanız, biraz daha üst sıralara çıkabilir.



BARSELONA TAPAS BAR ROTASI

Tarihi ya da Ortamı için;

ELS QUATRO GATTO
Bir zamanlar Picasso’nun sık sık gittiği tapas bar olmasıyla ünlü... Duvarındaki bisikletli adamlar tablosu da Picasso’nun bu bara bıraktığı bir hatıra...

BAR DEL PI
Ağaçlar altında harika bir meydanda yer alıyor, tapasların bir özelliği yok, bütün güzelliği lokasyonunda saklı...

EL XAMPANYET
Picasso müzesi yakınlarında eski bir cava barı, cava “fakirin şampanyası” olarak tanımlanabilir... Burada bir şeyler yiyip içmek çok tipik bir Barselona deneyimi ama yer bulmak çok zor... 


Lezzet için;

CERVEZIERA CATALANA
En lezzetli tapaslar için bu sırayı beklemeye değer...

EL QUIM DE LA BOQUERIA
La Boqueria Pazarının içinde leziz bir tapas molası... Brunch ya da öğle yemeği için uygun bir adres...

TAPAS 24
Şehirdeki önemli başka restoranları da olan şef Carles Abelan tarafından yaratılmış bir tapas bar; çeşidi bol ve son derece lezzetli bir tapas adresi...

TALLER TAPAS
Zincir tapas barların en iyilerinden olduğu söylenebilir...


Bambaşka ve Unutulmaz Bir Tapas Deneyimi için;

TICKETS
Tickets için tapas bar ya da restoran demek büyük bir haksızlık olur diye düşünüyorum. Zira burası bir tiyatro sahnesi ve sahnede yemekler var... Burada yer bulabilmek için çok önceden yer ayırtmanız lazım, aksi takdirde bu deneyimden mahrum kalabilirsiniz. Pahalı ama buna kesinlikle değer...

RESTORANLAR

CAN CULERETTES
Barcelona’nın en eski; İspanya’nın en eski ikinci lokantası... Gerçekten de 1786’dan beri aynı aile tarafından işletiliyor, bu sebeple oldukça tipik ve geleneksel... Elmalı kaz budu gibi geleneksel yemekleri şiir gibi lezzetli ve fiyatları inanılmayacak kadar iyi...

EL CANGREJO LOCO
Şehrin iyi deniz ürünleri lokantalarından bir tanesi olimpik marinada yer alan “çılgın yengeç”; “El Cangrejo Loco”... Deniz ürünleri seven birisi için tam bir cennet olan bu mekan denizin üzerinde yer alıyor ve harika bir manzaraya sahip...

BARCELONATA
Barcelonetta bölgesinde yer alan bir başka harika deniz ürünleri restoranı... Özellikle “padrones”, yani kızarmış tatlı yeşil biberler burada bir harika...


COMERÇ 24
İspanyol mutfağında bir devrim yaratan “avantgarde” mutfağın öncülerinden, ünlü Katalan şef Carles Abelan’ın kurmuş olduğu, bir Michelin yıldızına sahip restoran... Modern Katalan mutfağına adanmış, yenilikçi eserlerle tanışmak için 62 Euro’luk tadım menüsünden alıp, her şeyden biraz tatmak da mümkün...

BOTAFUMERIO
Barselona’nın en iyi deniz ürünleri lokantası olma iddiasındaki Botafumerio, her gün mevsimine göre aldığı taptaze malzemeleri kullanarak harikalar yaratıyor. Sıcacık bir dekorasyona ve Barselona’nın genelinde gördüğünüzden çok daha iyi bir servis kadrosuna sahip olan restoran oldukça pahalı ama buna değer...
http://www.botafumeiro.es/en/home