Bu yazım için bebeğinizle ya da çocuğunuzla
yapabileceğiniz bir yaz tatilinin, hem onun için heyecan verici yeni
deneyimlerle dolu, hem de sizin için eğlenceli ve hatta belki biraz da
dinlenebileceğiniz bir yaz tatili olmasını nasıl sağlayabileceğimizi
araştırdım. Ve ortaya hem faydalı bir liste, hem de sizi bu konuda biraz
rahatlatacağını umduğum bir yazı çıktı...
BEBEKLE
İLK YAZ TATİLİ
Bebeğinizi beklerken onunla bir yaz tatili
yapma hayali kurdunuz mu hiç?
Hamileyken, doğacak kızımla birlikte yapacağım
bir sürü şeyin hayalini kurmak en sevdiğim aktiviteydi. Sonra kızım doğdu ve
gerçekten de birlikte yapmayı hayal ettiğim her şeyi yapmaya çalıştım ve hala
da çalışıyorum, ama komik olan şu ki; yaptığımız şeyler, benim hayallerimdeki
kadar şiirsel görünmüyor ve bazen de kendimi sınırları zorlarken buluyorum...
İşte bu girizgahtan sonra, size kızım Lal’le
beraber yaptığımız ilk yaz tatilimizden bahsedeceğim. Genelde çevremizde
duyduğumuz, annenin yazlığına gitmek ya da bir tatil köyüne gidip keyif çatmaya
çalışmak yerine; biz kızımızla ilk yaz tatilimizi bir yelkenliyle mavi yolculuk
yaparak geçirdik... Zor muydu? Evet... Pişman mıyım? Hayır...
Öncelikle böyle bir yaz tatili planlamamızın başlıca
nedeninin; bunun her sene tekrarlanan bir aile geleneği olmasından
kaynaklandığını söylemeliyim. Bu yolculuk esnasında Lal henüz 10 aylıktı ve
yürümüyordu, bunun büyük bir avantaj olduğunu söylememe gerek bile yok
sanıyorum... Her sene yaptığımız erzak alışverişinin bol bebek maması, bez ve
ıslak mendilli bir versiyonunu teknemize yükledik ve Datça limanından çıktık
yola... Öyle çok uzun yollar yapmadık, Datça’nın güzel koyları sonrasında da
Symi ve Chalki adasına kadar gittik...
Yaşadıklarımızı şöyle özetleyebilirim; sıcaktı,
kızımın iştahı normalden biraz daha kesikti; bazı yemekleri yemeyi
reddediyordu, biz de ısrar etmemeye karar verdik; meyve ve yoğurt gibi tercih
ettiği şeylere ağırlık verdik. Bir gün Symi limanındayken ateşi çıktı, sonra
ertesi gün düştü. İstediğim gibi özgürce yüzemedim ve kafamı dinleyemedim. Her
şeye rağmen normal düzenimizi bozmadık; eskiden tekneyle çıktığımızda ne
yapıyorsak yine aynı programı uyguladık, yani bir anlamda kızımız bizim bir
aile geleneğimize uyum sağlamayı tecrübe etti ve bu da bizim için çok değerli
bir anı oldu.
Ama hepsi bu değil; bu seyahatin çok iyi
yönleri de vardı; öncelikle teknede günler Lal için öyle heyecanlı ve hareketli
geçiyordu ki; uyku düzeni bozulmadı, bazı koylarda akşam botla kıyıya çıkıp,
tavernalarda yemek yedik; kızım her zamanki saatinde uyudu ve o küçücük,
gürültülü şişme botla gecenin karanlığında tekneye dönerken uyanmadı bile... Evet
gün boyunca sıcak oluyordu ama gölge bizi koruyor; deniz ise serinletiyordu. Ve
en önemlisi; Lal denizi çok sevdi ve masmavi tertemiz denizlerde yüzmekten çok
büyük bir keyif aldı... O yüzerken yüzünde gördüğüm gülücükler içinse; her
türlü zorluğa değerdi...
Böyle bir yolculuktan keyif alabilmek için,
kafanızda bu yolculuktan ne beklediğinizi netleştirmek iyi bir çözüm olabilir.
Çünkü bu daha önce yaptığınız hiçbir tatile benzemeyecek, bundan emin
olabilirsiniz. Bebekle yapılan mavi yolculuk, biraz ailenizin yeni düzenine
adanmış, çocuğunuza adanmış bir yolculuk olacak ve bu ciddi bir çaba ve sabır
gerektirecek. Ödülü de çocuğunuzun yüzünde göreceğiniz gülücükler olacak.
"DENİZ
VE DOĞA HARİKA OLSUN, BİZ DE BİRAZ DİNLENEBİLELİM" DİYORSANIZ
Tabii ki kimse en zorundan başlamak zorunda
değil; bizim bu seçimi yapmamızın ardında, yukarıda anlattığım gibi, kendimize
göre nedenlerimiz vardı.
Gelin biz şimdi Avrupa’nın doğası ve denizi en
güzel destinasyonlarında, bebeğinizle ya da çocuğunuzla yapabileceğiniz, en
özel yaz tatili alternatiflerini inceleyelim...
Size dört farklı destinasyon önereceğim. Bu
destinasyonların ortak özellikleri;
- Korunmuş yemyeşil doğaya;
- Berrak tertemiz bir denize;
- Deniz ürünleri ve zeytinyağı yönünden zengin lezzetli bir mutfağa sahip
- “Her şey dahil” yapaylığından uzak ve dev fabrikasyon tesisler tarafından bozulmamış;
Olmaları.
ZAKYNTHOS:
Komşudan başlayalım, son yıllarda ülkemizde
niteliksiz turizmin artması, doğanın tahribata uğraması, kalitenin düşmesi ve
düşük kalitenin yerli turiste pahalıya satılması sebebiyle Yunanistan Türk
turistlerin rağbet gösterdiği bir alternatif olmaya başladı.
Bize nispeten biraz daha uzak kalan, ama
muhteşem doğası ve plajlarıyla ünlü Yunan adası Zakynthos’tan bahsetmek
istiyorum. Zakynthos, Avrupa’nın en güzel plajlarını bünyesinde barındırmasının
yanı sıra; türünün en iyi örneklerinden bir tanesi olan bebek dostu bir otele
de ev sahipliği yapıyor.
Periyali
Villas
11 tane özel havuzlu şık villadan oluşan bu
otel, aynı zamanda profesyonel İngiliz dadıların çalıştığı bir kreşe ev
sahipliği yapıyor. Kreş hem uzmanlık anlamında, hem de her yaş grubuna uygun
aktiviteler konusunda son derece donanımlı... Bebeklerin uyuyabileceği ayrı bir
alanı ve bir de çocuk havuzu bulunuyor.
Sadece bu kadar da değil, Periyali, Avrupa’nın
en güzel plajlarından biri olarak gösterilen ve karetta karettaların da
yumurtlama alanı olan, ünlü Gerakas plajına yürüyerek 10 dakika mesafede;
burası hem kumlu olması; hem de hemen derinleşmeyen yapısıyla çocuğunuzun
harika vakit geçirebileceği bir plaj... Üstelik bu plajın karettaların rahatsız
edilmemesi için iplerle ayrılmış özel bir alanı da mevcut ve plajı ikiye ayıran
ipleri takiben de çocuğunuza karettaların nasıl yumurtladıklarını
anlatabileceğiniz eğitim amaçlı tabelalar koymuşlar... İlla otele kapanmak
zorunda da değilsiniz, otelden Gerakas plajına giderken yolda küçük bir taverna
ve bakkal mevcut... Daha fazla hareket için ise Zakynthos Town 25 km uzakta...
HIRVATİSTAN
Bir kaç yıl önce geçirdiğim harika bir tatil
sonrasında, doğa ve deniz deyince aklıma ilk gelen destinasyon Hırvatistan; bu
özelliği ile de çocuklu aileler tarafından da fazlasıyla tercih ediliyor. Hırvatistan
kıyılarıyla ilgili ayrıntılı bilgiyi bu blogdaki “Dalmaçya Kıyılarında” yazımda
bulabilirsiniz, gidecekseniz mutlaka okumanızı öneririm.
Hırvatistan, aynı zamanda sekiz tane milli
park ve altı tane de UNESCO kültür mirasına ev sahipliği yapıyor ve tüm bu
mirasları gözü gibi koruyor. Ağır sanayiye sahip olmadığı ve turizmden gelir
sağlayan bir ülke olduğu için güney kıyıları boyunca uzanan Adriyatik denizi
tertemiz ve cam gibi sularıyla göz alıcı... Bir kısmı yine milli park olan
yüzlerce ada Adriyatik boyunca adeta serpiştirilmiş. Uzun yıllar Venedik
yönetiminde kalan bu kıyılar, dantel gibi Venedik mimarisi ile bezenmiş, her
biri sanki birer pasta kent gibi bir çok orta çağ şehri ile dolu...
Çocuğunuzla ya da bebeğinizle bir Hırvatistan
tatili planlamadan önce ihtiyacınız olan bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
Bebekli aileler için sanırım en önemli
unsurlardan bir tanesi ince kumlu bir plaj olacaktır. İşte size Hırvatistan’ın
bazı kumlu plajlarının bir listesi, planınızı buna göre yapabilirsiniz. Bu
listeye Brela ve Makarska Riviera’yı ekleyebilirim... Ama unutmayın, kumlu ya
da kayalık, Hırvatistan’da deniz her zaman güzel...
Hırvatistan’daki çoğu otel çocuklu ailelere
uygun, zaten ülkede de gezerken ağırlıklı olarak çocuklu aileleri
görüyorsunuz. Ancak bu araştırmayı
yaparken bulduğum daha özel görünen bir oteli ayrıca aşağıda sizlerle paylaşmak
istedim.
Sun
Gardens Dubrovnik
Dubrovnik yakınlarında hem biraz atraksiyona
yakın, hem de çocuklar için uygun bir ortamda olmak isterseniz Sun Gardens harika
bir alternatif olabilir. Sun Gardens bünyesinde; özel bir plaj, 3 farklı yüzme
havuzu, spor imkanları, spa ve bir de çocuk kulübü bulunduruyor. Kids club, 3
yaşından itibaren her çocuğa açık ve burada düzenlenen aktiviteler de üç farklı
yaş grubu için özel olarak oluşturuluyor. Dilerseniz çocuğunuza yüzme bile
öğretebiliyorlar.
Ayrıca otel Dubrovnik’e bir kaç kilometre
uzakta ve Dubrovnik açığındaki adalara da günlük turlar düzenleyebiliyorlar.
Hırvatistan’daki çocuklu aileler için uygun
diğer otelleri de bu listede bulabilirsiniz.
KORSİKA
Korsika, muhteşem bir doğa, onlarca farklı
spor imkanı ve turkuaz denizi ile Fransız ailelerin çocuklu tatil
destinasyonu... Korsika ile ilgili detayları bloğumda bulunan, “Deniz’deki Dağ”
yazımda bulabilirsiniz...
Korsika’da bulunan otellerin büyük
çoğunluğunun çocuklar için uygun olduğunu düşünüyorum, ancak bir kaç butik otel,
sunduğu hizmetlerle diğerlerinden ayrılıyor gibi görünüyor... Bu otellerin hiçbirinde bir
“çocuk kulübü” ya da “kreş” bulunmuyor ama çocuklar için çok uygun bir ortam, biz büyükler için eşsiz ve dinlendirici bir
deneyim ve “bakıcı” hizmeti sunuyorlar. Aşağıdaki linklerden sundukları
hizmetlerin detayına bakabilirsiniz.
Her üç otel de oldukça
pahalı, ama gerçekten özel ve lüks bir butik otel deneyimi sunuyor. Linkteki
fotoğraflara bakmanızı öneririm.
Korsika’da her zaman
çok daha makul fiyatlı oteller bulma imkanınız olduğunu da hatırlatmak isterim.
La Signora
Grand Hotel Cala Rossa
La Villa Calvi
Buradan da Korsika’nın
çocuklu aileler için uygun diğer otellerine bakabilirsiniz, daha makul fiyatlı alternatifler
de mevcut…
SARDINIA
Sardinia’ya gitmedim
ancak çocuklarla tatil için Avrupa’nın en uygun destinasyonlarından biri olarak
gösteriliyor… Doğa ve deniz açısından oldukça cömert olan bu adadaki otellerin birçoğunda bebek bakım hizmeti veya çocuk kulübü gibi olanaklar mevcut.
Aşağıda verdiğim linklerden
bütçenize ve zevkinize gore bir otel seçebilirsiniz.
Bitirirken, siz
sevgili çocuklu ailelere iyi bir tatil şansı ve kolaylıklar diliyorum. Eminim
ki yavrunuzla birlikte olduktan sonra destinasyon neresi olursa olsun altından
kalkabilirsiniz. Bu yazının amacı, hem size en unutulmaz manzaraları
sunabilecek, doğallığı bozulmamış birkaç destinasyon önermek; hem de bu yerlerin
birazcık keyfini çıkarabilmeniz için, size kolaylıklar sağlayabilecek
otelleri bulup paylaşmaktı. Bu derlemenin, miniğinizle yaz tatili planlarınızı yaparken, size faydalı olacağını umuyorum.
Bu yazıya çok sevgili bir takipçimin sorduğu
bir soru ilham verdi, kendisine buradan çok teşekkür ediyorum…