Lonely Planet, Hindistan’ı “insanın
5 duyusuna bir saldırı” diye tanımlamış. Bu tanımlamayı Hindistan
seyahatim boyunca her gün gülümseyerek hatırladım...
Bir sokak berberi ve ? |
Nasıl mı saldırıyor?;
Görme: Renkler, daha önce
hiç görmediğiniz renkler... Ve akıl sınırlarını zorlayan tuhaf manzaralar...
İşitme: Korna, bağrışma ve
çok hızlı ritimli müzik...
Tatma: Baharat, baharat,
baharat... Bazen çok acı, bazen çok aromatik...
Koklama: Çöp, yanık, tütsü,
kızartma, egzoz, baharat, gül, sidik, yasemin, lağım... Bu kokuların hepsinin
aynı anda burnunuza dolduğunu düşünün... (ama merak etmeyin bu sürekli değil,
genelde şehir merkezleri ve Pazar yerlerinde böyle)
Dokunma: Hiç bir şeyin
arasında mesafe yok... Daha doğrusu, kültürde mesafe kavramı yok...
Yukarıda saydığım şeylerin bazıları çekici
olsa da, çoğunluğu sınırları zorlayıcı deneyimler... Peki o zaman niye
Hindistan’a gitmelisiniz? İşte tam da sınırlarınızı zorlamak, konfor
alanınızdan çıkmak ve sizi şoka uğratacak bir şeyler görerek, zihin açmak için...
Holi öncesi müzik ve dans her yerde... |
Bununla da kalmıyor Hindistan, lüks
arayışından, alternatif tıbba; oradan gurme keşiflere kadar her türlü ihtiyacı
fazlasıyla doyuracak dev bir ülke...
Daha da açık anlatmak gerekirse, ben kendi
görebildiğim nedenleri, 13 madde halinde aşağıda toparladım, eminim dahası da
vardır... Bir okuyun bakalım, size bir şeyler ifade edecek mi?
Amber Kalesinde bir yılan oynatıcısı |
1- Kadim Bilgi: Dünya’nın
geri kalanında sürekli göçler, din değişiklikleri, savaşlar, işgaller
yaşandığından kadim bilgiler sistematik şekilde yok edilmiş. Her yeni devlet
kurulduğunda, tarih yeniden yazılmış. Batı dünyası ve biz, dünya tarihinin son 5000
yıldan ibaret olduğu yanılgısı içinde yaşıyoruz. Daha da kötüsü; bize
öğretilenler dışında, tarihe ya da yaşama dair, atalarımızdan gelen hiç bir şey
bilmiyoruz. Taş çatlasa 5 nesil geri gidebiliyoruz...
Buna karşın Hindular burada binlerce yıldır
oldukları yerde, oldukları gibi yaşamışlar ve atalarından aldıkları kadim
bilgiler halen toplum tarafından yaşamın içinde kullanılıyor... Mesela kendi
aile rahiplerine gittiklerinde ortalamada 25 nesil geri giderek dedelerini
takip edebiliyorlar... Bu durum onların yaşamın özüne dair bilgilerinin,
bizlerin bildiğinden çok daha fazla olmasını sağlıyor... Ve bunu gözlemlemek
çok ilginç...
Özellikle 2012 sonrası dünyada başlayan
spiritüel uyanışa dair bir çok cevap bu bölgede bulunabilir diye düşünüyorum...
2- Kabullenme: Hindular bin
yıllardır her geleni kabul etmişler... İçlerine almışlar, kendilerinden
saymışlar... Birbirlerinden o kadar farklılar ki; aralarında İngilizce ile
anlaşabiliyorlar. Sadece bunu anlamaya çalışmak bile, sürekli birbirini asimile
etmeye çalışan bizler için oldukça zorlayıcı...
3- Astroloji: Günlük fal
haline getirip, bir kenara fırlattığımız astroloji, Hintlilerin günlük
yaşamının önemli bir parçası... Buradaki en fakir insanın bile bir aile
astroloğu var ve bütün hayatlarını yıldızlara göre tasarlıyorlar...
Burada bir astroloğa gittiğinizde neler
kaçırdığınızı görüyorsunuz ve yine pek de bir şey bilmediğinizi anlıyorsunuz.
Muhteşem bir deneyim...
4- Renkler: Hindistan’a
gitmediyseniz, varlığından haberdar olmadığınız bazı renkler ve renk tonları olduğunu
size söylemek isterim... Bu renkler en çok sari kumaşlarında ve Holi* festivali
sırasında karşınıza çıkıyor...
5- Kendi sınırlarınızı zorlamak/ konfor alanından çıkmak: Her insanın pisliğe ve kaosa adapte olma ihtimali var. Hintliler
farklı inançlarından bağımsız olarak doğa, ölüm ve kaosla çok barışık... Hindistan’ın
kaotik bir bölgesinde bir saat yürüdüğünüzde, hepsiyle siz de barışıyorsunuz...
Sırf bunu deneyimlemek için bile gidilebilir...
Yol ortasında inekler |
6- Hikayeler: Hintliler
inanılmaz hikaye anlatıcıları... Hikayeler ve mitlerle inançlarını, yaşam felsefelerini
ve tarihlerini birkaç dakikada esprili şekilde anlatabiliyorlar. Bu hikayeleri
dinlemek, insanın yaşamında yepyeni pencereler açıyor...
7- Spiritüel cevaplar: Herhangi
bir “spiritüel arayış” içindeyseniz, ya da sadece bir “arayış” içindeyseniz... Tüm
cevaplar olmasa bile; aradığınız cevapların büyük bir kısmını Hindistan’da
bulabilirsiniz.
Hindistan’dan aynı kişi olarak dönmeyeceğinizi
size garanti ederim...
8- El sanatları ve alışveriş**: Hindistan’ın her köşesi el sanatlarıyla dolu... Hem de henüz
makineleşmemiş, gerçek el sanatlarıyla. Bir alışveriş severin aklını
kaçırabileceği bir ülke... İyi parçalar için para harcamaya hazır olun, ama
yine de bir çok şey Türkiye’dekinden ucuz... Hindistan aynı zamanda pazarlık
sevenlerin çok eğlenebileceği bir yer... İyi bir pazarlıkçı söylenilen fiyatın
%60’ına kadar inebiliyor... Bırakın size çay ısmarlasınlar, keyifle yapın
pazarlığınızı...
9- Fotoğrafçının cenneti: Bir
yerde inanılmaz bir şeye bakarken arkanızda çok daha tuhaf bir şey oluyor
olabilir...
Her şey aynı anda oluyor... Bu sebeple bir
süre sonra fotoğraf makinanızla savaşmayı bırakıp, etrafı izlemeye
geçiyorsunuz...
Ganj kenarı sabah duası |
10- Ayurveda: Ayur-veda
aslında “hayat bilgisi” anlamına geliyor. Kökeninin tamamen spritüel bilgiye
dayandığı söyleniyor. “Ayurveda”nın
amacı, dengeli bir yaşam kurarak, hastalığı önleme ve tedavi etme olarak
özetlenebilir. Yani bugün modern tıbbın yaptığı gibi hastalığın üzerine gitmek
ve semptomu ortadan kaldırmak yerine; sağlık için tüm hayatın dengede
tutulması; ayrıca hastalığın kişinin hayatındaki genel dengesizliklerden
kaynaklandığına inanıldığı için, bu dengesizliklerin düzeltilmesi amacıyla
bitkisel formüller, yaşam stilinin değiştirilmesi ve diyet gibi yöntemlerle
bedene hastalığı yok edecek şekilde denge kazandırmayı amaçlar. Alternatif tıp veya sağlıklı yaşama bir ilginiz varsa, Özellikle
Kerala bölgesinde turistlerin rağbet ettiği bir çok ayurvedik merkez bulunuyor.
11- Saraylar, kaleler ve lüks***: Lüksün ve göz okşayan bir mimarinin peşindeyseniz, özellikle Rajastan
bölgesinde yoğunlaşan kale oteller ve neredeyse her şehirde bulunan, Taj,
Oberoi ve Leela Palace otelleri aklınızı başınızdan alabilir...
12- Yeni tatlar***: Kendi
dillerinde, kendi ülkelerine “Bharat”
diyorlar,... Mutfak çok baharatlı, masaj yağı baharatlı, tatlılar baharatlı,
hatta çay bile baharatlı... Yemekler gözleriniz yaşartacak... Ancak daha önce dilinizin
hiç tatmadığı tatların peşindeyseniz, Hindistan doğru bir adres... Yemekleri
iyi yerlerde yemek kaydıyla...
Thali |
13- Şarap***: İnanmayacaksınız
ama şarapları çok güzel... Evet Hintliler yapmış, Nashik vadisinde harika şiraz
ve cabarnet üzümleri yetiştirip, oldukça iyi şaraplar yapmışlar... Mesela Hint
şaraplarının, Korsika şaraplarından iyi olduğunu söyleyebilirim. Daha da güzel
olan, hiç kötüsüne rastlamadım...
İlerleyen günlerde, ayrı ayrı yazılarda;
*Holi Festivali;
**Alışveriş rehberi; ve
***Hint mutfağı, şarap ve otellerle ilgili ip
uçlarını;
paylaşıyor olacağım...
Harka anlatım,çok gerçek...
YanıtlaSilMerhaba,
SilGüzel yorumunuz için teşekkür ederim, Hindistan yazılarım önümüzdeki birkaç hafta devam edecek... Sevgiler